Çoğumuz bir travmatik olaya (sevilen birinin kaybı, ciddi bir hastalık, kaza veya kişisel saldırı.) şahit olmuşuzdur veya yaşamışızdır. Zamanla, yas dönemi geçer, acı azalır ve hayat normal halinde devam eder. Çoğumuz travmatik olaydan sonra kendiliğinden iyileşiriz. Ama bazı kişiler travmatik olaydan sonra aylar, hatta yıllar geçse bile iyileşmeyebilir, travmadan dolayı aşırı stres veya kaygı yaşamaya devam ederler.Bu kişiler sık sık olayı tekrar yaşıyor gibi görüntülerini (flashback) görebilir veya olayla ilgili kabuslar görebilir, rahatlamak, konsantre olmak veya uyumak gibi kolay şeyler zorlaşır, kendilerini sevdiği kişilere yabancılaşmış gibi hissederler. Bu durumda travma sonrası stres bozukluğundan bahsederiz.
Bir travmatik olaydan sonra neden bazı insanlarda TSSB oluşur ve bazılarından oluşmaz, bilinmiyor. Fakat, travma ne kadar ciddi, uzun süren ve tehlikeli olursa, kişinin TSSB geliştirme ihtimalinin o kadar yüksek olduğu düşünülüyor.
Özellikle, başka insanlar tarafından yapılan travmalar (tecavüz, savaş veya saldırı) TSSB oluşmasında daha yüksek bir olasılık gösteriyor.
Travma oluşturacak olaylar sonrasında insanlarda bu olayın etkisi devam etmekte ve müdahale edilmediği sürece artmaktadır. Bu etkiler arasında olay anını sürekli hatırlamak, kâbuslar görmek, olayı tekrardan yaşıyor gibi hissetmek ve davranmak, olayla ilgili olabilecek en küçük şeyden bile fazlaca etkilenmek, olayın büyük bir bölümünü hatırlamakta zorlanmak, dünyadan kendini soyutlamak ve yabancı hissetmek gibi durumlar yer almaktadır. Profesyonel bir destek alınmadığı sürece kişi bu ve bu gibi durumlarla travma anına daha çok çekilir ve kurtulması zorlaşır.
Kişi travmayı hatırlatan olaylardan kaçmaya çalışabilir, bu durumları yok sayabilir ancak bu, kişinin travmadan kurtulmasına veya travmanın etkilerinin azalmasına katkı sağlamaz. Aksine kişi, kendi iç dünyasında travmayı yaşamaya devam eder ve travmanın etkileri de zamanla daha da büyür.
Kişi; uykuya dalmakta zorlanabilir, herhangi bir şeye konsantre olmakta zorluk çeker. Her durumda tedirginlik yaşar, seslere ve hareketlere karşı duyarlılığı artar, bu yüzden de sürekli bir irkilme durumundadır. Öfke gibi duyguları en ufak olaylar için bile çok yüksek derecede açığa çıkabilir.
Kişiler öncelikle bir doktora başvurmalıdır. Doktor ile birlikte tedavi sürdürülürken kişi, bunun bir dönem olduğunu ve biraz zamana ihtiyacı olduğunu benimsemelidir. Doktoru ile sürekli ve düzenli bir iletişim halinde olmalıdır. Travma etkisi yaratan olayları unutmak veya etkisini hafifletmek için alkol ya da uyuşturucu gibi maddelere başvurulmamalıdır çünkü bu gibi yöntemler sadece anlık çözümler sunarlar ve peşlerinden daha kötü problemler getirip tedaviyi olumsuz yönde etkileyebilirler. Kişi, katılacağı bir grup ile ya da kendisi ile benzer şeyler yaşamış kişilerle görüşerek rahatlayabilir. Yaşadığı durum yani TSSB hakkında bilgi sahibi olmak da kişinin kafasındaki soru işaretlerinin yok olmasını ve daha rahat olmasını sağlar. Bu sayede de travmasına karşı daha güçlü bir şekilde karşı durabilir. Aynı zamanda bireyin sevdiği kişilerle sevdiği şeyleri yapması da kişiyi rahatlatır. Bunların yanında birey vücut sağlığına da dikkat etmelidir; sağlıklı bir beslenme ve egzersiz düzenine kendini alıştırmalıdır.
Travmaya sebep olan olaya ve travmaya maruz kalan kişiye göre değişen bu durum bazen çok kısa sürebilirken bazen yıllarca da sürebilir.
TSSB tedavisinde kullanılan en yaygın yol, psikoterapidir. Konuşma terapisi de denen psikoterapinin birçok türü vardır. Örneğin bilişsel terapi; kişinin, oluşturduğu kalıpları ve travmasının tekrar etmesi gibi olumsuz düşüncelerini tanımasını sağlamaktır. Bilişsel terapi uygulanırken çoğunlukla maruz kalma terapisi de uygulanır. Maruz kalma terapisi, kişinin travmasına sebep olan şey ile güvenli bir ortamda tamamen güvenli koşullarda yüzleştirilmesi ile gerçekleştirilir. Travmasını oluşturan olayı sürekli olarak yaşayan ve kabuslara karşı daha hassas olan kişiler için maruz kalma terapisi çoğunlukla daha yararlıdır.EMDR yani Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme de TSSB tedavisinde kullanılan etkili bir psikoterapi türüdür. EMDR, göz hareketlerini rehber desteği buluşturarak maruz kalma terapisi uygulanan kişilerin, travma anılarına verdiği tepkilerin farklılaşmasına katkı sağlar. Aynı zamanda uzman bir terapist aracılığıyla kişinin stres yönetimi yeteneği geliştirilebilir ve böylece başa çıkması daha kolaylaşır. Bireysel terapinin yanında grup terapisi görmek de kişiye olumlu katkılar sağlayabilir. Kendisi ile aynı veya benzer şeyler yaşamış başka kişiler ile etkileşime girmek kişinin travmasını atlatmasında önemli bir rol oynar.TSSB tedavisinde ilaçlar da kullanılabilir. Antidepresan ve anti-anksiyete ilaçları, kişide görülen belirtileri tedavi etmek için kişiye olumlu bir katkı sağlar. Bu ilaçlar aynı zamanda kişinin uyku sorunları için de çoğunlukla etkililerdir. Anti-anksiyete ilaçları kişiye fayda sağladığı gibi zarar da verebilmektedir, bu yüzden doktor kontrolünde ve kısa süreli olarak kullanılmalıdır. Yeni ve etkili bir tedavi olarak Nörofeedback de kullanılabilir. Nörofeedback; kişiye, beyninde üretilmekte olan dalgaları değiştirebilmesinde destek veren bir yöntemdir.